Yazı büyüklüğünü değiştirmek için  + + + + +

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Ayvalıkta üçüncü gün




Hava hala esiyor . Bu seferki Poyraz hem şiddetli hem inatcı çıktı . Bir saat önce kontrol ettim hem meteor.gov.tr den hem poseidondan hatta bir ümit windguru.com dan. Malesef yarın da bekleyeceğiz büyük olasılıkla.



Ayşe bugün teknenin tentesinin kopçasını takarken telefonunu denize düşürdü. Tutmasam atacaktı kendini suya. Derinlik en az 2-3 m dir ve çıkartsak bile tamir edilme olasılığı yok gibi. O yüzden aldık köpekleri yürüdük ayvalık çarşısına.

Çarşıda aldık ayşeye yeni bir telefoncuk ve de simkart. Hattını da açtırdık. Bir tek rehberdeki telefon numaraları gitmiş oldu. Sonra bulduk bir esnaf lokandası yedik enginarları, baklaları mis gibi zeytinyağlı.


Sonra ver elini Cunda. Gezdik sokakları kahveleri , dükkanları.
Aldık zeytin yağı, ot sebze ve meyveleri hemde küçük zeytin sepetini . Yedik sakızlı dondurmaları. İçtik kahveleri, adaçaylarını.


Çektik bolca fotografları. Koyduk bazılarını buraya beğendiklerimizin.


Turistcilik oynadık. İnsanlarla konuştuk, tanıştık. Sorduk kapınıza astığınız bu kurumuş çiçek demetleri nedir diye. Dediler adettir biz hepimiz asarız hıdrellezde.


Çok sevdik biz Cundayı hem de ayvalığı. Eski Rum evlerini. Taş mağazaları. İçinde herşey satılan kırkambar türü dükkanları. Arnavut kaldırımlı sokakları. Pencereleri , söveleri, kapıları. Kapı tokmaklarını ve duvarlardan sarkan hanımellerini, begonvilleri.


Zaten bu gidişle buraya yerleşeceğiz galiba poyraz zoru ile.

Bir küçük taş ev mi aramak lazım ne ...

Posted by Picasa

2 yorum var:

sp dedi ki...

Oğuz Kaptan,
İlk günden beri blog'u iç çeke çeke takip ediyorum.. O kadar keyifli anlatıyorsunuz ki bir kadehte ben içiyorum.. Sezsiz sessiz izlemek güzeldi ama ayvalıkta 3 gün olunca hasetimden çatladım desem yeridir:) Nede olsa 10 sene sonra belediye başkanı olacağım kasaba olur kendileri:))) Taş ev konusunda da sonuna kadar destekliyorum sizi...

Bir sonraki durağıda heyecanla bekliyorum, Ayşe hanıma çok selamlar ve takdirlerimi lütfen iletin ama mürettebat biraz az çalışıyor sanki.. Bana yiyip içip yatıyorlarmış gibi bir hava verdiler:)) Denize atında kendilerine gelsinler... Edremit körfezinin soğuk sularında:)

Ehh yola devam etmek için rüzgarı bekliyorsunuz ya.. pruvanız neta rüzgarınız kolayına olsun diyerek bitirmekte bize düşüyor..

"RAST" Geliyor hakikaten.....

Unknown dedi ki...

Oğuz abi,

Patricia koyu Poyraz da durgun olur. ulaşım için araç kiralarsanır, patricia koyuna, oradan bıyıklı ve diğer küçücük köylere gidebilirsiniz.
size ayrıca Lor Tatlısını denemenizi tavsiye ederim.
Cunda resimlerini koydukça içim gidiyor, özlemişim. sağolun, sayenizde hasret gideriyorum.
sevgilerimle...

Yorum Gönder