Rast'ı güvenli bir şekilde bağlayıp oradaki balıkcılara emanet ettikten sonra Palamutu pişirmek için gereken eksikleri tamamlamak üzere Bademli köyünün yolunu tuttuk. Çünkü çevredeki tek bakkal ve nalbur ve manav iskeleden 1.5 km uzaktaki köyde.
Oldukça keyifli bir yürüyüş oldu. Yol boyundaki güzellikleri doya doya seyrettik ve fotografladık.
Çevreden ve içine girince köyden anladığımıza göre köy halkı geçimini zeytincilik ve balıkcılık ile sağlıyor . Zira çevrede 3-5 incir ağacı ve mis kokulu iğde dışına zeytinden başka hiç bir ağaç yok.Bademli yaklaşık 200 haneli büyükce ve canlı bir köy. Köy meydanında birer çay içtiğimiz gölgeli kahvesi, pide kebap salonu, nalbur/bakkal/manavı, ekmek fırını, jandarma karakolu ve fırsattan istifade tuvaletini ziyaret ettiğim Camisi ve büyükce okulu ile gelişmiş sayılabilecek bir belde. Ancak çevre ve doğanın güzelliğini anlatmak pek mümkün değil. Bu işi fotograflar daha iyi yapabilir diye düşünüyorum.
İhtiyacımız olan Ekmek domates soğan ve meyveleri aldıktan sonra balıkcı iskelesine geri dönerken eski bir yan yol keşfettik. Merak edip biraz çıkalım bakalım nereye gidiyor diyince Zeytin ağaçlarının arasından olağanüstü güzel bir koy manzarasına ulaştık. Ama daha da güzeli yukarılara çıktıkca yolun kendisinin güzelleşmesi idi. Son derece etkileyici bir emekle her iki yanına arazi eğimine uygun olarak el işciliği ile çok muntazam duvarlar örülmüş bir yol haline geldi.
Bizi çok duygulandıran bu yol aklın yolu, bu yol
emeğin yolu, inancın yolu, bu yol medeniyetin ve insanlığın yolu.Her kim yapmış olursa olsun ve her kim korumuş olursa olsun hepsini saygı ve minnetle anıyoruz.
0 yorum var:
Yorum Gönder