Yazı büyüklüğünü değiştirmek için  + + + + +

15 Mayıs 2009 Cuma

Meraklısına

Bu görüntüler de meraklısı için .

Rastın Karşıyaka ve Mordoğan bağlama noktaları ile İzmir Mordoğan arasında izlediğimiz 26 mil rota.

En altta ise tam Hekim adasının önünde 5.2 mil hızla 321 derece kuzey batıya giderken ve derinliğin 105 feet olduğu bir anda GPS aletinin ekranından aldığım bir görüntü.

İlk seyirimiz sırasında bu aletin yol alırken büyük faydasını göreceğimize inandım.


Posted by Picasa

Mordoğan resimleri

Mordoğan resimleri ekliyorum daha önce görmemiş olanlar için. Karaburun yarımadasında küçük bir sahil kasabası.

Nüfus 3000 civarı. Enginarı ve tabi balığı balıkcılığı meşhur. Mordoğan yerel yönetimi de bunun bilincinde ve amatör balıkcılık turizmi için çeşitli organizasyonlar düzenliyor. Geçen ay bir gemi batırmışla balık yuvası olsun diye. Şimdi otobüs ve eski uçak arıyorlar.

Bu konu hakikaten çok önemli ve uygulama çok doğru. Balıkların trolün ve yüksek balıkcılık teknolojisinden korunabilecekleri güvenli yerler olması çok adil ve mantıklı. Keşke biz de Sinopta balık üreme ve korunma alanları yaratabilmek amacı ile eski arabaları gemileri belirli yerlere batırabilsek ve bu bölgelerde yerli balıkların güven içinde soylarını sürdürebilmelerine imkan versek.

Mordoğan limanı içinde su berrak ve temiz. Limanda harıltı gürültü yok. Kalabalık yok. Huzur ve sükun hakim bir belde.
Akşam rakı burcuna girince bir balıkcının ağdan ayıkladığı az bir miktar barbunu aldık ve hemen tekneyi bağladığımız yerin arkasındaki restoran da pişirttirdik. Ve bu arada Sevgili Ercan Koçkar
kardeşimin ofisinde adı geçen ve gıyaben tanıdığım Kalamar avcısı Cem kaptan ile karşılaştık. Daha doğrusu ben onu sorarken o beni buldu. Meğer o da bu blog'u izliyormuş ve tekneyi limanda bağlı görünce tanımış ve beni ararmış. Balık sevdasından Ahmet Tahirin de bize katılması ile güzel sohbet önce küçük lokanta da sonra Sevgi hanım ve Norris beyin teknelerinde devam etti geç saatlere kadar.

Bu yüzden bu rapor bu kadar gecikti.
Ama olsun değdi.

Posted by Picasa

Urla ve Mordoğan'a doğru


Urla Balıkcı barınağına ulaşmak üzere yola çıktığımızda denizin görüntüsü böyle, iç körfez biraz çırpıntılı idi.

Pusula 300 de batıya doğru yaklaşık 1 saat seyirden sonra Yeni kale'nin 300 m açığına gelmiştik. Hava durumunda olumsuzluk beklerken aksine olumlu gelişmeler oldu ve Urlaya doğru devam ettik. Öğlene doğru düşmekte olan barometre tekrar yükselmeye başladı. Giderek rüzgar azaldı ve bundan iki saat sonra Urla iskelesi açıklarına geldiğimizde hava iyice kalmış deniz çarşaf gibi olmuştu.

Kısa bir değerlendirmeden sonra güzel havayı bulmuşken ikinci durağımız olan Mordoğana doğru devam etme kararı verdik. 15 mil gelmiştik 12 mil daha rahatlıkla gidebilirdik.

Sonuçta rotayı 290-300 e çevirip Çiçek adalarının arasından doğru kuzey batıya devam ettik. Mayanın fotografında arka plandaki ada yerleşimi, iskanı olmayan çiçek adalarından biri.

Tam buralarda çevremizde bir kaç balık atladı ve ne olur ne olmaz diye peşimize bir rapala bıraktık. Aslında balık tutmak için çok hazır değiliz. Önce Teknenin ve motorun huyunu suyunu kapmamız ve elimizin alışması lazım. Güvenlik açısından konsantrasyonu bozmamak gerekiyor. Normalde güzel havayı balık tutmak için kullanmak lazım ama biz şimdilik yol almak için kullanacağız. Giderken peşimizden sirti çekeriz tabi. Mordoğana giderken de öyle yaptık ama bir kaç yosun takılmasından başka bir hareket olmadı.

Sonra sırasıyla Hekim adası ve Uzun adayı sancakta bıraktık ve ve uzakta kalmaya dikkat ettik. Çünkü bu adalar askeri adalar ve yasak bölge. 1/2 milden fazla yaklaştınızmı hemen botlar üstünüze geliyormuş. Bu iki adanın arasında rüzgar biraz biraz şiddetlenmeye ve çırpıntıların uçları kırılmaya başladı. Acaba daha da artarmı diye düşünürken Mordoğana 1 saat yolumuz kaldığını gördük ve son bir saati de keyifle geçirerek saat tam 5:00 da Mordoğan barınağına kıçtan kara bağlandık. Mordoğanlı balıkcılar ve özellikle Hikmet usta bağlanacak yer bulma konusunda yardımcı oldular. Yer gösterdiler. Hatta tonoz gösterdiler. Demir bile atmamız gerekmedi.

En üst fotograftaki balon usturmaça yol boyu orada kalmadı merak etmeyin. Sıkı gemici ayşe önce gitti o usturmaçayı yukarı aldı. Ardından bakır cezvesinde orta şekerli kahvelerimizi yaptı.

Gelecek rapor Mordoğan ile ilgili.



Posted by Picasa

Yola çıkış

Gecikmeli de olsa bugün yolumuza başladık..

Bu fotografta gördüğünüz Niyazi usta. Bizi yoldan alıkoyan ve akülerde hiç bir sorun olmamasına rağmen elektriği kesen Both şalteri söküyor..

Bu şalter bilindik bir marka olmasına ve yepyeni olmasına rağmen enteresan bir arıza yapmış. Foto da gördüğünüz bakır kontaktörlerden bir tanesini bağlayan ve aynı zamanda elektrik iletimini sağlayan sarı perçin kırılmış. Muhtemelen ithalatcı firma orijinalin yanında uzakdoğu taklit malda satıyordu ve bana öylesi denk geldi.

Niyazi usta yeni şalteri getirince görünümleri aynı olsa da arada ciddi malzeme farkı olduğunu gördük. Ama özel olarak incelenmese anlaşılır bir şey değil. Sonuçta arızamız giderildi. Her zamanki gibi bunda da bir teselli bulduk. Ya İzmirde değil de yolda bir yerde olsa ne yapardık, epey sıkıntı yaşardık dedik .

Yeni şalterimizin takılması saat 11:00' i buldu ve moralimiz yerine geldi. Sabahki rüzgarsız havayı kaçırmıştık ve yaklaşık 3 bufor kuvvetinde bir batı (İzmirliler İmbat diyorlar. İmbatın 5-6 buforu aşanına da Eşek İmbatı diyorlar) esmeye başlamıştı . Rüzgarın öğleden sonra artması ihtimaline rağmen yola çıkmaya karar verdik.

3 gündür aynı iskelede solurgan sallantısından bezmiş ve hareketsizlikten sıkılmıştık. Urlaya kadar diyerek yola çıkarız , hava üstüne koyarsa da Güzelbahçe veya İnciraltı balıkcı barınaklarından birine gireriz dedik.

Fotografta mürettebatı sabırsızlıkla yola çıkmaya hazır bir şekilde beklerken görüyorsunuz.

Ve 15 Mayıs Cuma günü saat 11:30 da KSK iskelesinden Palamar çözdük yolumuza koyulduk.

KSK yelken klubü tesislerinde kaldığımız süre içinde bizlere yakınlık gösterip yardımcı olan tüm üye yönetici ve sporcu gençlere teşekkür ediyoruz. Marmaristeki yarışlarda başarılar diliyor pruvaları neta rüzgarları uygun olsun diyoruz.

Ayrıca sporcu lokalinden Hazım bey, teknisyen Hakkı usta ve geceleri çayını bizle paylaşan gece görevlisi Lütfü ustaya teşekkür ediyoruz.

Yolun devamı bir sonraki raporda.


Posted by Picasa

Elektrik arızası,Teknede ilk yemek

Aslında bu rapor dün yazmak istediğim rapordu çünkü burada anlattığım herşey dün yani 14 Mayıs perşembe günü oldu.

Mesela Ayşe teknede ilk yemeğimizi hazırladı. Muhteşem mutfağımızın sınırsız imkanları göz önüne alınacak olursa mükellef bir yemek yedik.

Domatesli pirinç pilavı, yoğurt ve söğüş salata.. Tabi ki tüm mürettebat hakkını aldı.


Dün En Önemlisi büyük kızımız Kamer bir duruşması için İzmir'de idi. İşi bittikten sonra KSK ya yanımıza geldi kısa bir süre içinde olsa beraber vakit geçirdik. Nalbur aradık, mazot bidonlarından depoya mazot aktarmak için 100 cm şeffaf bir plastik hortum gerekiyordu. Beraber bankaya gittik para çektik,. Beraber benzinliğe gittik bidonlarımıza mazot aldık. Akşam 4 civarında da arabayı ona teslim edip İstanbul'a yolcu ettik.

Böylece köprüler de yakılmış oldu arabasız kalınca. Kızımızdan ve arabamızdan ayrılmış olmanın nedeni ile biraz mahsun ve önümüzdeki uzuuun İzmir -İstanbul yolu nedeni ile biraz endişeli olsak da sabah erkenden yola çıkılacaktı ve ben günün raporunu yazmalı idim.

Tekneye gidip bilgisayarda çalışmaya başladıktan hemen sonra birdenbire
elektriklerimiz kesildi. Ne yapsam da
aküleri devreye alamadım. Akşam karanlıkta kalmak değil ama bu yüzden marş basıp yola çıkamayacak olmamız hayli canımızı sıktı. Ama sabahı bekleyip yardım istemekten başka çare yoktu. Bizde öyle yaptık. Bir sonraki rapor ne oldu nasıl yola çıktık onu anlatacak.

Görüşmek üzere..




Posted by Picasa

14 Mayıs 2009 Perşembe

Rast ve Karşıyaka


Bu rada sizler için İzmir karşıyakadan Yelken klubünün önünden bazı görüntüler var.

İlk foto teknenin kıçından doğru Alsancak ve Konak görüntüsü ortada görünen en yüksek bina Hilton Oteli.

İkinci foto da KSK nın tekne parkı gözüküyor.

Üçüncü foto komşu tekneleri, dört numara ise süper bir uzaktan kumandalı yelkenli tekne maketini gösteriyor.

Aslında yazacak çok şey var ama bir akü sorunu yaşıyoruz. muhtemelen yarın da bu yüzden yola çıkmakta gecikeceğiz.

Akü işini halledince devamını yazacağım. Söz.




Posted by Picasa

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Zor gün


Bugün çok zor ve yorucu bir gün oldu...

Dün geceyi teknede geçirdim. Aslında uyudum ama biraz parçalı bir uyku oldu 3-4 kez uyandım yine uyudum. Yatak evdeki yatağa benzermi. Oldukca sert bir süngerden yapılmış. Haliyle yadırgadım biraz. Kalktığımda saat 6:30 du ortalık sütliman hava da oldukca güzeldi.

Mesainin saat 8:30 da başladığını bile bile saat 7:30 da yola koyuldum. Liman başkanlığı pasaport meydanında. İzmiri bilenler bilir. Birinci kordonda Sisim'in sırasında, Deniz Restorana gelmeden hemen önce. Bu kadar güzel bir yerde ama malesef bu güzelliğin tadını çıkartamadım. Çünkü yol kağıdı vermeyi kabul etmediler ve tekneyi İzmir limanına kaydettirmek zorunda kaldım. İşim bittiğinde saat 18 olmuştu ve Liman başkanlığından en son çıkanlar temizlikci , benim evrağımı takip eden iyi niyetli memur bir de bendim.



Sabahın köründen daireyi kapatana kadar geçen süre içinde 3 kere bankaya, 1 kere vergi dairesine, 3-4 kere fotokopiciye , 3 kere yan binadaki Liman dairesinin bir başka birimine, 1 kere fotografcıya ve en kötüsü kıça takılı motoru söküp motorsuz fotograflarını çekmek üzere1 kere teknenin yanına gitmek zorunda kaldım. Ama tüm bunlara rağmen dişimi canıma takarak Tonilato belgesi de denen belgeyi almayı başardım. Artık Rast'ın da bir ruhsatı var.

Bu arada kıçtan takma motorumuzda sökülmüş oldu. Bu konuda fotografını gördüğünüz Efes Pilsen den emekli taksi şöförü (aslında mekanik bakım ustası) Zeki Atalay usta hızır gibi yetişti.Liman dairesinden sıkıntı ile çıkıp acilen bindiğim taksinin şöförüne sohbet içinde dert yandım. Karşıyakaya gidip teknennin motorunu söküp fotograflarını çekip geri döneceğim dedim. Beyim istersen beklerim hatta sana yardım ederim mekanik ustasıyım ben dedi. Yardım etmekle kalmayıp işin çoğunu da o yaptı eksik olmasın. İş bitip dönerken sohbet ettik. Aslen Trabzonlu. İzmire 7 yaşında gelmiş . Siyasete meraklı damardan Sosyal Demokrat heyecanlı ve çalışkan bir adam. Allah selamet versin.


Rast'ın kıçtaki motor söküldükten sonraki iki fotosunu ekledim. Daha estetik ve rahat hale geldiği kesin. Gerisi allah kerim.

Ruhsatı cebime koyup döndüğümde Ayşe KSK Yelken klubünün önüne park etmiş köpeklerle beraber beni bekliyordu. O kadar yorulmuşumki gelmelerine yeterince sevinemedim. Birde onların eşyalarının tekneye taşınması ve yerleştirilmesi ile tekneden çıkan fazla eşyaların ve malzemenin motor ile birlikte arabaya yüklemesini yaptık.


Telefonumda bir sürü cevapsız çağrı var onları yarın arayabilirim..

Bu raporumu yine tekneden yazıyorum . Yine sallana sallana.

Yarın son hazırlıklar. Mürettebatın orientation programı ve körfez içinde 2 saatlik bir test sürüşü var.


Vallahi yatmam lazım. Üstelik yatmadan önce köpekleri çişe çıkartmam lazım.


Arkası Yarın..












12 Mayıs 2009 Salı

Denize iniş...


Dün gece tahmin ettiğim gibi rahat uyuyamadım..

Sabah 7 de uyandım ve küçük bir kahvaltının ardından Niyazi usta ile Topcuların önünde buluştuk ve fabrikaya yola çıktık. Önce bir baklavacı bulduk tekneyi indirirken dağıtmak üzere 1 tepsi baklava almam gerekiyordu.. Bizim Sinopta yapı denize inerken kurban kesilir ve lokum şeker dağıtılır. Ben de kurban kısmı hariç gereğini yapmak istedim.


Fabrikadaki hazırlık çalışmalarının bitmesinden sonra saat 10 gibi konvoy halinde yola çıktık ve 15 dk. sonra Karşıyaka Spor kulübü'nün iskele sahasına ulaştık.

KSK yelken kulübünün yetkilileri ile görüşüp tekneyi rampalarından indirmek ve 2-3 gün iskelelerine bağlı kalmak için izin istedik.Çok medeni ve düzgün bir şekilde karşılayıp yardımcı oldular. Tabi bizde kulübe küçük bir bağış yaptık. Rast da uğurlu gelmiş olmalı ki bugün Kaf Sin Kaf galip geldi ve play off 'a kalacak gibi.


Rampa hem geniş hem de az meyilli idi. Tekne hiç bir zorluk çekmeden rahatca denize indi ve körfezin suları ile kucaklaştı. Bence bir sorun yok gibi gözüküyordu ama Fikret bey ve Niyazi usta teknenin ağırlık nedeni ile 3-5 cm. fazla battığını söylediler. Olsun ne yapalım Sinop'a kadar böyle. Sinop'ta hafifletiriz..

Yarım saat sonra Yanmar İzmir yetkili servisi Oğuzhan bey geldi. Niyazi Ustayı da alarak bir test sürüşüne çıktık. Körfezde biraz dolaştık ve biraz da moralim bozuldu. Çünkü arkaya taktığımız kıçtan takma motor seyir düzenini bozuyor. Biraz yol verip tekne kıçını içeri alınca takma motorun kuyruğu suya giriyor ve çapariz veriyor. Bu durumda her iki usta da kıçtan takmayı söktürmem ve yola sadece ana makina ile çıkmam gerektiği konusunda israr ettiler. Biraz kafam karıştı. Söküp teknede başka bir yerde taşıyamazsam Sinop'a karadan geri yollayacağım.

Bunun dışında ters giden hiç bir şey yok. Motor gayet sessiz çalışıyor. Tüm bağlantılar ve su girişleri kontrol edildi. Şafttan su geliyormu diye bakıldı. Hiç bir yerden su yapmıyor. Bu iyi haber. Ayrıca bugün Garmin Balık bulucu ve navigasyon cihazını da çalıştırdık. O da sorunsuz çalıştı.

Bu akşam raporumu tekneden yazıyorum sallana sallana. Bu gece tekne de kalacağım ilk kez. Tuvaleti de kontrol ettim o da çalışıyor. Bi de duş olsaydı ne iyi olurdu.
Yarın sabah Liman dairesine gidip Yol belgesi almaya çalışacağım. Olmazsa tekneyi İzmir limanına kaydettirip öyle çıkmam lazım yola. İki iş olabilir. Ne yapalım olursa olsun.

Yarın ayrıca Ayşe de geliyor İzmir'e ve köpeklerle birlikte.

Bugün çok yoruldum artık yatmam lazım

Herkese iyi geceler, veya günaydın..

Arkası Yarın..









11 Mayıs 2009 Pazartesi

Arife-Yarın Rast denize iniyor


Selam dostlar bu satırları güzel İzmirden, bir otel odasından yazıyorum..

Bugün Ayşe beni Sabiha Gökcene bıraktı. 13:10 Pegasus'a rahatca yetiştim. Adnan Menderesten ver elini Çiğli Fabrika saat 15 gibi Rastın başındaydım.

Gördüğünüz gibi bir romörke yüklemişler kapıya yanaştırmışlar yolcu etmeye hazırlar.

Tabi ister istemez kolları sıvadık. Önce Hüseyinle beraber kamara içindeki iki duvara file torba monte ettik (aslında her işi hüseyin yaptı ben başında durdum akıl verdim) içine kitap vb. koymak için.



Daha sonra Niyazi usta ile beraberce zincir dolabına 100m 3 kollu 12 mm dacron halat ve ardından 24 m galvanizli 6 mm'lik kalibre zincir istifledik. Zincirin ucuna demiride takınca, Rast demir atıp demir almaya hazır hale geldi.




Akşam 6 da fabrika paydos olunca ister istemez tası tarağı toplayıp Niyazi usta ile birlikte İzmire geldik. Beni Deniz ve balık malzemesi satılan dükkanların olduğu Hisar'da indirdi. Biraz yaylı kurşun aldım. İstanbulda bulamamıştım. Burada zebil.

Yarın mazot alacağımıza göre mazot bidonu almam gerekiyordu. 1 tane 15 lt. nizami bir tane de 10 lt. çakma mazot bidonu aldım. Elim değmişken birde plastik kova
aldım tam 3 TL. Kova balıkçı teknesinin en önemli aracı. Kovasız ne balık
tutabilirsiniz ne de temizlik yapabilirsiniz. Sapına bir kulaç ip de bağlandı mı
tamamdır. Gelsin balıklar ve tertemiz bir tekne. Daha sonra elim kolum , kova, bidon dolu olarak seyyar plastikçiler gibi kendimi
bir otele zor attım.



Elimdekilerden kurtulduktan sonra hemen otelin bitişiğindeki meşhur çöp şişci Topcu'yu ziyaret edip biraz karnımı doyurmaktı niyetim. Ancak hiç aklımda yokken masaya koydukları servis altlığı aklımı çeliverdi birden. Öyle akıllıca hazırlanmış bir tasarım ki kim yaptıysa bravo. '' Hayata YENİ' den
bakın''
ve ''Hayat su gibi akıp gidiyor'' gibi iki güzel slogan attırmışlar. Bende tebrik etmek amacı ile bardağı üstüne koydum sizin için fotografını çektim işte.

Sonra süzme mercimek çorba, akdeniz salatası, çöpşiş ve meze olarak taze iç bakla ile günün açlığını ve iki yudum rakı ile yorgunluğu bastırıp otele döndüm.


Şimdi yazıyorum.

Birazdan yollayacağım.

Sonra yatıp uyuyacağım tabi uyuyabilirsem.

Yarın sabah Rast denize iniyor.

Heyecan had safhada..

Sağlığa.. Su gibi akıp giden hayata ve dostlara..

Yarın görüşmek üzere..

Posted by Picasa

10 Mayıs 2009 Pazar

Son iki

Son 2 gün kaldı. Rast'ın denizle buluşmasına.



Yarın bu satırları İzmirden yazmaya çalışacağım. Belki bir otel odasından. Belki de rastın yapıldığı fabrikadan.

Bugün de başka bir deneme yaptım ve sevgili memleketimin eski fotograflarından oluşan bir sunum dosyası ekledim blog'a. Biraz uzun bir dosya ama bence beklemeğe değer nostaljik görüntüler ile dolu. Bu dosyayı Hemşehrim Kavaklı Mustafa derlemiş.Kendisine teşekkür ediyorum. Orjinal halini bozmadan biraz küçülttüm biraz revize ettim. Ayrıca buraya koyamadığım bir başka versiyonunu yaptım picasa ile. Arkasına Fahir atakoğlunun müziğini yaptım kayışlı geçişlerle film havası verdim çok güzel oldu iateyenlere e-posta ile yollayabilirim.

Yarın görüşmek üzere




.

3 gün daha sayacağız




3 gün daha sayacağız Pazar, pazartesi ve Salı günü Rast denize kavuşuyor...

Bugünde bir deneme yapmak istedim. Bu sefer İstanbul balık pazarında çektiğim bir balık tezgahı videosu yüklemeye çalıştım. Bu seferki video hepi topu 57 sanıye ama upload etmesi 25 dakika sürdü GSM üzerinden.

Peki niye balık tezgahı videosu koydum ?? Bilin bakalım.. Seyir defteri balık fotolarına alışsın diye tabiki. Para parayı çeker derler ya belki balık da balığı çeker.



Ayrıca bu deneme yayınında 1-2 foto da koymak istiyorum memleketimden bakalım yapabilecekmiyim ? Bakalım beğenecekmisiniz.?


Fotografların tümü Güney limandan. İlk fotograf şu anda Sinop balıkcı
barınağı içinde kalan eski et balık kurumu buzhanesini ve hemen bitişiğindeki
anesta (buzhane) burcunu gösteriyor.


İkinci foto ise şehir parkı ve iskelenin arasındaki burç. Sinopa
gelecekler için bu burcun üstünde hoş ve mütevazi bir kafe mevcut.




Üçüncü foto ise duvarlarını dalgaların yaladığı meşhur eski Sinop
hapishanesinin güney batı burcu. Bu fotografların orijinalleri aslında çok daha
kaliteli ancak kolay upload edebileyim ve sayfayı açanlar çabuk açabilsinler
diye ciddi oranda kçülttüğümden kalite bozuluyor.


Yarınkı günlüğe ise Rast'ı denize indirmeyi planladığımız yerin ve yapılacak ilk test seyirinin planını koyacağım.




Posted by Picasa