
Rastın Karşıyaka ve Mordoğan bağlama noktaları ile İzmir Mordoğan arasında izlediğimiz 26 mil rota.
En altta

İlk seyirimiz sırasında bu aletin yol alırken büyük faydasını göreceğimize inandım.

"Gün olur, alır başımı giderim,. Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda. Şu ada senin, bu ada benim,. Yelkovan kuşlarının peşi sıra. ..."
Dün geceyi teknede geçirdim. Aslında uyudum ama biraz parçalı bir uyku oldu 3-4 kez uyandım yine uyudum. Yatak evdeki yatağa benzermi. Oldukca sert bir süngerden yapılmış. Haliyle yadırgadım biraz. Kalktığımda saat 6:30 du ortalık sütliman hava da oldukca güzeldi.
Mesainin saat 8:30 da başladığını bile bile saat 7:30 da yola koyuldum. Liman başkanlığı pasaport meydanında. İzmiri bilenler bilir. Birinci kordonda Sisim'in sırasında, Deniz Restorana gelmeden hemen önce. Bu kadar güzel bir yerde ama malesef bu güzelliğin tadını çıkartamadım. Çünkü yol kağıdı vermeyi kabul etmediler ve tekneyi İzmir limanına kaydettirmek zorunda kaldım. İşim bittiğinde saat 18 olmuştu ve Liman başkanlığından en son çıkanlar temizlikci , benim evrağımı takip eden iyi niyetli memur bir de bendim.
Sabahın köründen daireyi kapatana kadar geçen süre içinde 3 kere bankaya, 1 kere vergi dairesine, 3-4 kere fotokopiciye , 3 kere yan binadaki Liman dairesinin bir başka birimine, 1 kere fotografcıya ve en kötüsü kıça takılı motoru söküp motorsuz fotograflarını çekmek üzere1 kere teknenin yanına gitmek zorunda kaldım. Ama tüm bunlara rağmen dişimi canıma takarak Tonilato belgesi de denen belgeyi almayı başardım. Artık Rast'ın da bir ruhsatı var.
Bu arada kıçtan takma motorumuzda sökülmüş oldu. Bu konuda fotografını gördüğünüz Efes Pilsen den emekli taksi şöförü (aslında mekanik bakım ustası) Zeki Atalay usta hızır gibi yetişti.Liman dairesinden sıkıntı ile çıkıp acilen bindiğim taksinin şöförüne sohbet içinde dert yandım. Karşıyakaya gidip teknennin motorunu söküp fotograflarını çekip geri döneceğim dedim. Beyim istersen beklerim hatta sana yardım ederim mekanik ustasıyım ben dedi. Yardım etmekle kalmayıp işin çoğunu da o yaptı eksik olmasın. İş bitip dönerken sohbet ettik. Aslen Trabzonlu. İzmire 7 yaşında gelmiş . Siyasete meraklı damardan Sosyal Demokrat heyecanlı ve çalışkan bir adam. Allah selamet versin.Rast'ın kıçtaki motor söküldükten sonraki iki fotosunu ekledim. Daha estetik ve rahat hale geldiği kesin. Gerisi allah kerim.
Ruhsatı cebime koyup döndüğümde Ayşe KSK Yelken klubünün önüne park etmiş köpeklerle beraber beni bekliyordu. O kadar yorulmuşumki gelmelerine yeterince sevinemedim. Birde onların eşyalarının tekneye taşınması ve yerleştirilmesi ile tekneden çıkan fazla eşyaların ve malzemenin motor ile birlikte arabaya yüklemesini yaptık.
Telefonumda bir sürü cevapsız çağrı var onları yarın arayabilirim..
Bu raporumu yine tekneden yazıyorum . Yine sallana sallana.
Yarın son hazırlıklar. Mürettebatın orientation programı ve körfez içinde 2 saatlik bir test sürüşü var.
Vallahi yatmam lazım. Üstelik yatmadan önce köpekleri çişe çıkartmam lazım.
Arkası Yarın..
Yarın ayrıca Ayşe de geliyor İzmir'e ve köpeklerle birlikte.
Bugün çok yoruldum artık yatmam lazım
Herkese iyi geceler, veya günaydın..
Arkası Yarın..
Akşam 6 da fabrika paydos olunca ister istemez tası tarağı toplayıp Niyazi usta ile birlikte İzmire geldik. Beni Deniz ve balık malzemesi satılan dükkanların olduğu Hisar'da indirdi. Biraz yaylı kurşun aldım. İstanbulda bulamamıştım. Burada zebil.
Yarın mazot alacağımıza göre mazot bidonu almam gerekiyordu. 1 tane 15 lt. nizami bir tane de 10 lt. çakma mazot bidonu aldım. Elim değmişken birde plastik kova
aldım tam 3 TL. Kova balıkçı teknesinin en önemli aracı. Kovasız ne balık
tutabilirsiniz ne de temizlik yapabilirsiniz. Sapına bir kulaç ip de bağlandı mı
tamamdır. Gelsin balıklar ve tertemiz bir tekne. Daha sonra elim kolum , kova, bidon dolu olarak seyyar plastikçiler gibi kendimi
bir otele zor attım.Elimdekilerden kurtulduktan sonra hemen otelin bitişiğindeki meşhur çöp şişci Topcu'yu ziyaret edip biraz karnımı doyurmaktı niyetim. Ancak hiç aklımda yokken masaya koydukları servis altlığı aklımı çeliverdi birden. Öyle akıllıca hazırlanmış bir tasarım ki kim yaptıysa bravo. '' Hayata YENİ' den
bakın'' ve ''Hayat su gibi akıp gidiyor'' gibi iki güzel slogan attırmışlar. Bende tebrik etmek amacı ile bardağı üstüne koydum sizin için fotografını çektim işte.Sonra süzme mercimek çorba, akdeniz salatası, çöpşiş ve meze olarak taze iç bakla ile günün açlığını ve iki yudum rakı ile yorgunluğu bastırıp otele döndüm.
Şimdi yazıyorum.
Birazdan yollayacağım.
Sonra yatıp uyuyacağım tabi uyuyabilirsem.
Yarın sabah Rast denize iniyor.
Heyecan had safhada..
Sağlığa.. Su gibi akıp giden hayata ve dostlara..
Yarın görüşmek üzere..
Fotografların tümü Güney limandan. İlk fotograf şu anda Sinop balıkcı
barınağı içinde kalan eski et balık kurumu buzhanesini ve hemen bitişiğindeki
anesta (buzhane) burcunu gösteriyor.
İkinci foto ise şehir parkı ve iskelenin arasındaki burç. Sinopa
gelecekler için bu burcun üstünde hoş ve mütevazi bir kafe mevcut.
Üçüncü foto ise duvarlarını dalgaların yaladığı meşhur eski Sinop
hapishanesinin güney batı burcu. Bu fotografların orijinalleri aslında çok daha
kaliteli ancak kolay upload edebileyim ve sayfayı açanlar çabuk açabilsinler
diye ciddi oranda kçülttüğümden kalite bozuluyor.
Yarınkı günlüğe ise Rast'ı denize indirmeyi planladığımız yerin ve yapılacak ilk test seyirinin planını koyacağım.