Yazı büyüklüğünü değiştirmek için  + + + + +

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Atlanılan ''Nasıl Yani'' hikayesi

Şimdi yandaki fotografa bakıp buda ne diyeceksiniz. Ben hikayeyi anlatınca tekrar inceleyip o zaman görmeniz gereken şeyi göreceksiniz.

Hatırlarsınız Karadeniz seyahatine yeni başlamış ikinci etapta Poyraz limanından Ağvaya gelmiştik ve yolda yaşadığımız önemli bir olaydan bahsedip daha sonra yazacağımı söylemiştim. Şimdi onu yazıyorum. Yazmasam olmazdı. Çünkü unutmak istemediğim kadar ilginç bir olay.

Şile limanından Ağva hedefli olarak çıkmış ve yaklaşık 4 mil kadar bir yol almıştık. Burundan buruna seyir yaptığımız için arkasında büyükce bir koy ve geniş bir kumsal olan bir burunu yarım mil açıktan dönerken bizden yaklaşık 2 mil açıkta yelkenli bir tekneye benzeyen bir yapı dikkatimizi çekti. Yüzer bir platform üzerinde dikili çok yüksek iki direk ve aralarında ortasında siyah bir daire olan yelken benzeri bir şey vardı. Ayşe bana fikrimi sorunca doğal gaz arama çalışmaları ile ilgili bir şey olabileceğini söyledim.

Tam biz bunları konuşurken önünden geçmekte olduğumuz koyun içinden daha önce görmediğimiz siyah bir zodiac çıktı ve inanılmaz hızlı bir şekilde dalgaların üstünden zıplaya zıplaya tam üstümüze doğru gelmeye başladı. 15-20 saniye sonra içinde kısa saçlı esmer ve siyah tişörtlü 4 adam olduğunu gördük. Ayşeyi bilmem ama ben hafiften tırsıp biraz yol verdim. Aklıma somalili korsanlar geldi. Çevrede ne bir yerleşim yeri vardı ne de başka bir tekne. Denizde yapayanlızdık. Biraz daha yaklaştılar ve elleri ile dur işareti yapmaya başladılar. Ben se anlamamış gibi onlara el sallayıpo hissettirmeden biraz daha yol verdim. Ama o tekneden kaçmamız imkansızdı. Kısa sürede yanımızda bittiler. Bir tanesinin elinde tabanca gibi bir şey vardı. Dur diye bağırdılar ve çaresiz rölantiye ve boşa alıp ağırladım ve o anda silaha benzettiğim şeyin bir telsiz olduğunu anladım çünkü adam kulağına götürdü ve konuşmaya başladı.

Yanımıza yanaştılar ve ''siz ne yapıyorsunuz yasak bölgeye girdiniz burası atış alanı dediler'' o zaman kim olduklarını anladık. Bunlar askerlerdi ve biz askeri bir bölgeye girmiştik ama hala atış alanı sözcükleri tam olarak anlam kazanamamıştı . Biz Ağvaya gidiyoruz buradan geçmeden gidemeyiz ki gibi bir şeyler geveledim ve ne atışı diye sordum. FÜZE atışı dedi zodiac'takilerden birisi ve ekledi tam gaz yola devam edin ve sakın geri dönmeyin. Aman allahım gaza bir yüklendik ve arkamıza bakmadan bir kaçtıkki sormayın. Sırtımızdan aşağı buz gibi terler dökerek ve niçin Şile limanı çıkışında bizi uyaracak bir görevli tekne olmadığını anlamaya çalışarak.

Ayşeden hedef olduğunu geç te olsa anladığımız şeyin fotografını çekmesini istedim. Korkusundan uzun süre reddetti . Bizi yakalar askeri sırların fotografını çekiyorsunuz derler dedi.En sonunda çaktırmadan çekmeyi denediğinde ise sonuç yukarı da gördüğünüz gibi oldu. Silik soluk bir görüntü.

İşte nasıl yani dedirten olayın öyküsü bu.
Posted by Picasa

1 yorum var:

nevzat dedi ki...

Bu ne iştir Oğuz,pek bir şey anlamadım.Askerler atış yapsalar denize işaret falan koyarlar,veya ilan ederler tatbikat var diye.Bunlar başka bir örgüt falan olmasın..O tarihta tatbikat var mıydı falan araştırsak neyse pek kurcalamaya da gewrek yok sanırım.Geç de olsa geçmiş olsun...

Yorum Gönder