Çayın girişi oldukça derin biz ortadan girdik derinlik 6 metreyi gösteriyordu. Yukarı doğru ilerledikce derinlik yavaş yavaş düştü ama Bartın şehir merkezine geldiğimizde bile 1.5 metre civarlarında idi.
Çayın genişliği ise en dar yerinde bile 25-30 metrenin altına düşmedi taki Bartına ulaşana kadar. Bartına 300-500 m kalınca iki kola ayrıldı ve oradan sonra genişlik 10-15 metrelere kadar düştü. Girişe yakın bölgelerde genişlik 100 metreye kadar ulaşıyordu.
Girişten 1 mil sonraki köprünün civarında demirlemiş 2 adet fransız bayraklı yelkenli vardı. Bu tekneler daha sonra biz dönerken bizimle Amasraya kadar geldiler.
Akıntı ise çok fazla değildi 2500 devirle yukarı doğru 5.5 mil aşağı doğru ise 6 mil süret yaptık.
Çayın ve çevresinin güzelliğini anlatmaya gerek yok. Fotograflar zaten ortada.
üçüncü fotografta görülen köprü Bartın'ın kapısı gibi orada eski otogar ve bir rıhtım var. Eskiden çaydan yukarı doğru kum , çakıl vb. malzeme çeken çektirmeler bu rıhtıma veya bu köprüye bağlarlardı.
En alta ise tekneyi karada gösteren bir GPS ekran görüntüsü var.
Tam 8 mil boyunca kıvrıla kıvrıla yukarı çıktık
. Tekneyi bağlayıp birilerine emanet edecek bir rıhtım veya iskele bulamadığımız içinde Bartın şehrine çıkıp alışveriş yapıp gezemeden aynı yolu gerisin geriye döndük.Gidiş dönüş tam 3.5 saatimizi aldı ama yaşadığımız farklı tecrübe çok daha fazlasına bile değerdi.
0 yorum var:
Yorum Gönder