Yazı büyüklüğünü değiştirmek için  + + + + +

13 Temmuz 2009 Pazartesi

Sinop tanıtım yazıları 3- Helenistik dönem sonuna kadar tarihce

Daha önce söz verdiğim gibi bugün Sinop tarihi ile ilgili ve Sinop Müze md.lüğü yayınlarından faydalanarak bilgiler vereceğim. Herzamanki sohbet havasının dışında biraz ders notları gibi olacak ama mazur görüleceğini umuyorum.

İnsanoğlunun Sinop ili sınırları içerisindeki ilk yerleşme tarihinin Tunç çağı ile başladığını son dönemde Sinop çevresinde yapılan arkeolojik kazılardaki buluntulardan anlıyoruz.

Mevcut konumundaki ilk Sinop şehrinin MÖ. 7. yüzyılda bir Helen Kolonisi olarak kurulduğunu ve Antik Çağ'da Karadeniz'in en önemli kenti olduğunu çok daha önceleri yazılı kaynaklardan bilinmekte idi.

Yazılı belge ve bulgulardan öğrendiğimize göre Sinop, MÖ. 70 yılında Romalıların, MS. 395 yılında Bizanslıların, 3 Ekim 1214 tarihinde Selçukluların, 1461 yılında ise Osmanlıların hakimiyetine girmiştir.

TARİH ÖNCESİ SİNOP :
Sevgili memleketim ilk çağda "Paflagonya" adı verilen bölgenin en önemli limanıdır. Anadolu ile Karadenize sahili olan tüm diğer bölgeler ve ülkeler arasında deniz ticaretinde en önemli rolu oynayan bir doğal liman ve ticaret merkezi konumundadır. Henüz yapay limanlar icat olup mertlik bozulmamıştır.Eskilerin söylediği gibi Karadenizin en önemli üç önemli limanından biridir. Temmuz Ağustos ve Sinop.

1953 yılında Kocagöz höyükte yapılan kazılar ve 1987 ve 1988 yıllarında Müze Müdürlüğünce yapılan yüzey araştırmacıları sonucunda tarih öncesi devreler biraz olsun aydınlığa kavuşmuş ve Tunç Çağı 1. dönemine ait (MÖ.? 3000-2700) buluntular ortaya çıkarılmıştır. Bulunan malzeme Sinop, Balkanlar ve İç Anadolu arasındaki ticari ve sosyal ilişkiyi göstermektedir.
Yapılan yüzey araştırması sonucunda çevrede çok sayıda tarih öncesi yerleşim yerlerine rastlanmıştır. Bu yerleşim yerleri sahil boyunca, nehir ağızlarında ve nehir vadileri boyunca iç kesimlere doğru yayılmaktadır. Ancak Kabalı çayı vadisinde Erken kalkolitik (MÖ. 4500) yıllarına tarihlenen iki yerleşim yeri saptanmıştır. Bugün Sinop çevresinde en eski yerleşim alanı Sinop şehir merkezine 15 -20 km. uzaklıktaki Kabalı çayı vadisi olarak belirlenmiştir.

MÖ. 1000 BAŞLARINDA SİNOP :
MÖ. 756 yılında Milet'ten ayrılan ve kendilerine yeni bir şehir kurmak isteyen muhtemelen muhalif göçmenler yarımadamıza gelerek bugünkü Sinop'un ilk temelini atmışlar ve bu şehre Sinope adını vermişlerdir. "Efsaneye göre tanrıça Sinope ırmak tanrısının kızıdır. Zeus Sinope'ye aşık olur. Her dilediğini yerine getireceğine söz verir. Sinope kızlığına dokunmamasını ister. Tanrı yemine bağlı kalarak onu kız bırakır ve bugünkü Sinop'un olduğu yere getirip yerleştirir." Günümüzde ise zavallı Sinop'un bekareti çoktan bozulmuş, bırakın kızlığı 70 kocadan artık nükleer ve termik santraller bölgesi konumuna getirilmek üzeredir.

120 yıl sonra MÖ. 630 yılında ikinci bir koloni Sinop'a yerleşmiştir. Şehrin ilk surlarının büyük bir olasılıkla bu devirlerde yapıldığı tahmin edilmektedir.
Sinop 7. yy başlarında Anadolu'ya kuzeyden gelen Kimmerlerin, 6. yy ortalarında ise İran'dan gelen Perslerin istilasına uğramıştır.

HELENİSTİK DEVİRDE SİNOP :
MÖ. 4. yüzyılın ilk yarısında Paflagonya'lılar bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. MÖ. 332 yılında Büyük İskender'in Anadolu'ya girişini fırsat bilen 1. Ariarathes Kapadokya'da bağımsızlığını ilan ederek, Sinop'u da hakimiyetine almış. MÖ. 302 yılında Mitridat Ktistes Paflagonya'da dağınık halde bulunan prenslikleri bir araya getirerek kuvvetli bir devlet kurmuştur. Daha sonra ll. Mitridat ve onun oğlu Farnak Sinop'a hakim olmuş. MÖ. 169 yılında devletin başına Mitridat Flapeton geçmiştir. Mitridat Flapaton Sinop'u bayındır hale sokmuş, başkentini Amasya'dan Sinop'a getirmiştir.

Sinop'un en parlak dönemi ise Mitridat Fatpator zamanında olmuştur. Bütün Karadeniz'i hakimiyeti altına alan Mitridat Romalılara karşı güç kazanıp onları uzaklaştırarark büyük bir imparatorluk kurmuş, ancak Başkenti Sinop'tan Bergama'ya taşımıştır.
Helenistik dönem Sinop'un en parlak zamanı olup, bu dönemde sanat ve kültüre büyük önem verilmiştir.

Bir sonraki yazıda Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemleri gelecek..
Görüşmek üzere..



Posted by Picasa

0 yorum var:

Yorum Gönder