Yazı büyüklüğünü değiştirmek için  + + + + +

2 Haziran 2009 Salı

Marmara Ereğlisinden ayrılmadan


1 Haziran Pazartesi

Sabah yine erken kalktık ama dünden kalan rüzgar aynı şiddette olmasa da esmeye devam ediyordu. Hemen internete girip kontrol ettim hem Meteor gov tr hem de poseidon sözleşmiş gibi rüzgarın 11:00 e kadar devam edip ondan sonra 2 gün boyunca 2-3 şiddetinde yıldız ve poyraz eseceğini bildiriyordu.

Bizde aldık köpekleri bağladığımız yerin hemen karşısındaki balıkcı kahvesine gidip çay ve çıtır simitle kahvaltımızı lüks içinde ferah ferah yaptık. Üstüne kahve bile içtik.
Kahvaltıdan sonra Ayşe köpekleri alıp birikmiş işlerini internetten tamamlamak üzere tekneye gitti .


Ben de biraz dolaştım fotograf çektim. Mendireğin ucuna doğru geldiğimde bir balıkcı artık çok eskimiş olan barbun ağlarınının kurşun yakasını ağdan kesmekte idi.


Yanaştım selamün aleyküm, aleyküm selam kolay gelsin falan sohbete başladık ufaktan. İşim gücüm yok hava kalsın diye bekliyorum sana yardım edeyim dedim. Gel abi beraber yapalım daha çabuk bitiririz dedi.


2 boy ağın yaklaşık 120 m kılavuz ipini kurşun ipini eski ağdan kestik ayırdık roda yaptık bağladık. Bu arada muhabbet koyulaştı ben anlattım Sinop'u, yolculuğumuzu . Mehmet anlattı dertlerini, balıkcılığın ve Marmaranın tükenmişliğini. Özellikle Yunusların ağlarına nasıl musallat olduklarını , bıraktıkları ağları 1 saat bile doldurmadan kaldırmak zorunda kaldıklarını , buna rağmen canavarın ağları nasıl parçaladığını bitirdiğini. Bu hurdaya çıkardığımız ağları 3000 tl ye malettiğini ve 3000 tl'lik balık satamadan ağları nasıl atmak zorunda kaldığını, içinden yamalık parça bile ayıramadığını anlattı anlattı.


İş bitti. Kahveye geçtik çay ısmarladılar bana Mehmet ve arkadaşları. Biraz daha sohbet ve ardından saat 11:00 olup rüzgar hafifleyince hepsiyle vedalaşıp yola çıkmak üzere tekneye beni bekleyen mürettebatın yanına döndüm.
Posted by Picasa

0 yorum var:

Yorum Gönder