Yazı büyüklüğünü değiştirmek için  + + + + +

15 Haziran 2009 Pazartesi

Türk boğazları petrol boru hattı değildir


Rast'ı haliçte bağladığımız rıhtım K.Mustafa Paşa Balıkcılık kooperatifinin sorumluluğunda ve denetiminde olan bir rıhtım. Oraya teknelerini bağlayanların büyük çoğunluğuda bu kooperatifin üyesi.
Rast'ı bağladığımız tonoz da yine bu kooperatifin üyesi olan ama teknesi 1-2 aylığına karaya çekilmiş olan Ahmet beye ait.

Geçtiğimiz hafta kooperatifin başkanı olan hemşehrim Nihat Önder şaka yollu tekneyi oraya bağladığıma göre kooperatif üyelerinin topyekun katılacakları bir etkinliğe benim de katılmam gerektiğini söyleyince ve etkinliğin '' Doğa ile barış derneği tarafınca boğazlardan yakıt ve kimyasal madde yüklü tankerlerin geçişine karşı düzenlenen bir protesto'' olduğunu öğrenince memnuniyetle katılacağımı bildirmiştim.

Bu kapsamda 14 Haziran Pazar günü saat 10:00 da herkes teknesinin başında idi. Teknelerimize organizasyon komitesince hazırlatılmış pankartları, bayrakları takıp özel tişört ve şapkalarımızı giyip hazırlıkları tamamladıktan sonra saat 10:30 da toplu olarak hareket ettik. Sadece bizim rıhtımdan 40 civarında tekne yola çıkmıştı . Biz hareket ettiğimizde hem önümüzde hem ardımızda başka rıhtımlardan hareket etmiş ve etmekte olan diğer teknelerinde Haliçten boğaza yöneldiklerini gördük.

Galata köprüsünün altından sıra ile çıkıp Salıpazarına doğru boğazın çalkantılı suları ile dans etmeye başladığımızda yüzlerce amatör ve balıkcı teknesi önümüzde, bir o kadarı da arkamızda boğazdan kuzeye doğru tırmanmaya başlamışlardı.

Kimi Zeytinburnundan kimi, Küçükçekmeceden, İstanbulun her barınağından irili ufaklı tekneler itirazlarını karınlarına yazmış, azimle akıntıya karşı ilerliyorlardı.

''Türk boğazları Petrol boru hattı değildir !''
''Ölüm gemilerine hayır!''
''Tehlikeli Madde taşımacılığına hayır!''
''Boğazlarda Tanker kazaları İstemiyoruz!''

Hatırlayıp fotograflayabildiğim sloganlardan bazıları idi.

Boğaz boyunca Yaklaşık 2 saat süren bir yoldan sonra Beykoz koyuna ulaştığımızda 1000'i aşkın teknenin orada toplandığını gördük. O hengamenin arasında demir atmak, sürekli yön değiştiren bir rüzgar ve akıntı nedeni ile yer bulup tutunabilmek hiç de kolay olmadı.

Bu şekilde 1-2 saat kadar oyalandıktan sonra organizasyon komitesi botlarının uyarıları ile hep birlikte hareket edilip toplu olarak boğaza girildi. Ön saflarda epey bir hareket, helikopterler hatta uçaklar ve muhtemelen medya vardı ama biz biraz tembel davranıp arkada kalınca pek göremedik ve tabi görünemedik.

Dönüş yolu akıntının da yardımı ile çok daha kısa sürdü. Ama sanıyorum ses getirecek bir etkinliğin içinde yer alıp, boğazların, İstanbulun korunabilmesi için devede tüy kadar da olsa bir faydamız olmuş olabileceği düşüncesi ile rıhtımımıza huzur içinde döndük.

Ben bir çok teknenin fotografını çektim ama Rast'ın bu etkinlikteki fotografını başka bir tekneden veya karadan çekmeyi akıl edemedim. O yüzden ben de bu etkinliğin içinde bile huzur içinde uyumayı başarabilen süper eylemci Zeynel hocamın fotografını ekliyorum.

Boğazlarımızı, Eşsiz İstanbulumuzu, Güzelim Çanakkalemizi Sevelim ve Koruyalım...



Posted by Picasa

2 yorum var:

Unknown dedi ki...

Onlar polis helikopteridir..Bi kaç yazı önce zaten soyadı küçük olan ergenekon'a bulaşmıştın..Tahminim artık Sinop Kalesi yeni mekanın olur...

Unknown dedi ki...

Böylece RAST ve ekibi kendisine yakışan bir Sosyal Sorumluluk Projesinde yerini almış oldu...
Bu bilinç ile bu etkinlikte yer alan herkesi kutlar, boğazlarımızın sahipsiz olmadığını duyurduğunuz için teşekkür ederim.

Sevgilerimle

Murat

Yorum Gönder